Yapay zeka ve dijital iletişim, iletişim teknolojilerinde nasıl bir değişim yarattı?

Yapay zeka nasıl bir değişim yarattı sorusunu sormadan önce şunu söylemek lazım; yaklaşık 6 ay önce hayatımızda ChatGPT yoktu ve yapay zekadan aslında bu kadar bahsetmiyorduk. Hatta neredeyse gündelik hayatımızda hiç bahsetmiyorduk. Sonrasında ChatGPT çıktı, kendi fotoğraflarımızı yükleyip çok çeşitli yapay zeka destekli fotoğraflar üretebileceğimiz görsel tool’lar çıktı ve 6 ayda inanılmaz bir noktaya geldik.

Bence yapay zeka neleri değiştirdi kısmından önce kritik olan şey bu kadar kısa süre içerisinde nasıl böyle hayatımızın merkezi haline gelebildi? Ve ChatGPT dünyada da en hızlı şekilde 1 milyon kullanıcıya ulaşan platformlardan biri oldu. Bence en kritik detay bu konulardaki değişim ve dönüşümün çok hızlı oluyor olması. Neyi değiştirdiğinden ziyade biz buradaki değişimi anlayacak, kavrayacak ve idrak edecek bir zamana sahip değiliz. Bizim hayatımızda film gibi değişimler meydana geliyor ve biz şu an bakıp şunu diyoruz “Bak yapay zeka bunu yapmış; yapay zeka burada da bizim hayatımızı değiştirmeye başlamış.”
Yapay zeka konusunda en başta gelen ve en ürkütücü olan kısım bu hız, ki bu hız dünyayı da rahatsız etmiş durumda.

Özellikle Bill Gates iPhone’dan sonraki en büyük teknolojik devrim olarak nitelendirdi. Daha sonra Elon Musk 6 ay boyunca yapay zeka çalışmalarına ara verilsin ve bu konuyu bir anlayalım dünya için tehdit oluşturabilir dedi. Diğer taraftan bazı ülkeler yapay zekayı yasaklamaya başladılar. O yüzden konuya bu açılardan bakacak olursak aslında inanılmaz bir durumun ortasında olduğumuzu görüyoruz . Tam olarak bu durumun neye sebebiyet vereceğini öngöremiyoruz.

Yapay zeka, dijital iletişimde kullanıldığında, veri güvenliği konusunda hangi riskleri beraberinde getiriyor?

Veri güvenliği dediğimiz konu sadece yapay zekaya özgü bir konu değil. Temelde yeni dünyada veri ile ilgili çok sayıda yasa ve mevzuat değişiklikleri var. Özellikle izinli veri, bu verinin izninin doğru yerlerde alınıyor olması, doğru şekilde saklanıyor olması, doğru yerlere entegre ediliyor olması ve doğru amaçlarla kullanılıyor olması gibi. O yüzden veri konusuna çok kapsamlı bakmamız gerekiyor.

Bu konudaki en kritik şey ne derseniz, şirketlerin veri güvenliği konusundaki yatırımlarda çok geç kalmış olmaları derim. Ve bunun sonucu olarak da her gün başka bir şirketin çalındığı haberlerini alıyoruz.

Yapay zekaya getirilen kısıtlamalar doğru mu, gelişmesinin önüne bir engel olur mu?

Tam anlamıyla değil ama dünya çapında özellikle devletler ve kurumlar nezdinde ciddi bir süreç olabilir. Yapay zeka tool’larının çok akıllı olması, buradan ortaya çıkabilecek virüslerin bize hangi riskleri doğurabileceği tarafında çok da öngörülebilir bir noktada değiliz. Burada gerçekten önemli riskler var.

Ve bu risklerin öngörülebilir olmamasından dolayı süreçleri izlememiz gerekiyor. Virüsler ile sadece veri anlamında değil, birçok konuda güvenliğimiz de tehlikeye girebilir. Gelecekte bunları görüyor olacağız.

Yapay zeka ile tüketici davranışlarında bir değişim görür müyüz?

Kesinlikle göreceğiz aslında, çünkü yapay zeka sistemleri esasen bizim hayatımıza yeni girse de dijital platformlarda uzun zamandır varlar. Karşımıza çıkan reklamlardan tutun da algoritmaların bizi yönlendirmesine kadar birçok noktada yapay zeka vardı. Tüketici davranışlarında reklamlarla, algoritmaların karşımıza çıkardığı sonuçlarla ve birçok noktada bir değişim yaratıyordu.

Son dönemde yapay zeka ile beraber en büyük sorun muhtemelen yavaş yavaş karşımıza istihdam noktasında ve bazı kavramlar noktasında çıkıyor olacak. Bazı kavramları yeniden ele alıyor olmamız gerekiyor. Bunlardan en öncelikli ve en önemlisi “gerçeklik kavramı”. Yapay zeka ile beraber aslında gerçeklik kavramını tekrar ele alıyoruz. Çünkü görseller, animasyonlar ve birçok şey bu dünyada yapay zeka tarafından gerçekmiş gibi çok rahatlıkla yatratılabiliyor. Böyle bir durumda da biz neyin gerçek neyin gerçek olmadığı konusunda derin şüphelere düşüyor olacağız. Belki de yeni dünyada artık bu kadar gerçekliğe de gerek kalmayabilir. Instagram’da arkadaşımızın artık gittiği yerlerin fotoğraflarını görmek yerine, onun hayal ettiklerini bir yapay zeka tool’u ile resmettiği görseli görmek isteyeceğiz, onu görmeye başlayacağız. O yüzden gerçeklik kavramı ile ilgili en kritik nokta belki de gerçekliği çok da umursamayacak olmamız.

Bununla beraber aynı zamanda connectivity yapay zekada çok büyük önem kazanıyor. Yapay zeka sistemleri hayatımıza girdiği zaman aslında bu tool’ların akıllı olmasının en büyük getirilerinden biri connectivity. Örnek veriyorum; benim telefonumla ve evimle bağlantı kuran bir yapay zekanın ben evime yaklaştığım anda çay makinesini çalıştırması, evin ısıtma sistemini açması gibi… Çok ciddi bir verinin yapay zeka bütününde işlendiği bir dünyaya gidiyoruz. O yüzden istihdam noktasında bir değişim göreceğiz, bu çok net.

Ama aslından en önemli değişimi şirketler tarafında göreceğiz. Bu veri ve yapay zeka entegrasyonunu sağlayamayan şirketler büyük ölçüde geride kalacaklar. Artık bir ayakkabı almak istediğimde benim adımlarımı sayan, bunları bir deneyime çeviren, aynı zamanda bir sağlık kuruluşuna entegre edebildiğim ve bunun karşılığında da benim sağlık poliçemin fiyatının düştüğü bir yaşam istiyor olacağım. Ben giydiğim ayakkabıda eğer bir yapay zeka veri entegrasyonu yoksa onu almıyor olacağım. Ve o yüzden bu örneklerde olduğu gibi yeni dünyada veri ve yapay zeka en önemli değişimi istihdamda ve şirketlerde yaratıyor olacak.

Nasıl ki bir gün hayatımıza iPhone girdi ve biz bir anda 6 ay içerisinde Nokia’yı bıraktık
koskoca bir dev battı. Nikon battı, fotoğraf makinesi gibi birçok ürün hayatımızdan çıktı. 20 yıl önceki dönüşümü ve devrimi düşünelim. Şimdi yine böyle bir durumun eşiğindeyiz ve muhtemelen çok büyük şirketler hayatımızdan çıkıyor olacak. Yapay zeka tool’larının bu derece geliştiği bir ortamda artık Google’a girmemize gerek kalacak mı bunları değerlendiriyor olacağız. Ama 6 ay sonra bu olur demek kesinlikle mümkün değil. Çünkü inanılmaz bir hızda ilerliyor, en ürkütücü kısım bu ve biz geriden film izler gibi izliyoruz .O yüzden bakacağız, göreceğiz ve birlikte yaşayacağız. Ama çok büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğumuz mutlak.