Sosyal medyanın markalar tarafında son dönemdeki popülerliği göz ardı edilemez. Ancak bu popülarite markalara sonuç olarak ne sağlıyor?v

Markaların büyük bir kısmının sosyal medyaya girişteki ortak hedeflerine göz atalım;

– Fan sayısı / Takipçi sayısı (Aslında: Rakiplerin fan sayısını geçmek)

– Hakkında konuşanlar sayısı (Aslında: Rakiplerin PTA sayısını geçmek)

– Etkileşim (Engagement) / MentionŞirketlerin hedefi sonuç olarak kar etmek!

Ancak markaların şu an sosyal medyadaki durumunu; İnternetle yeni tanışan heyecanlı ergen çocuk olarak tanımlamak yanlış olmaz..(Üstteki hedeflerden de bunu açıkça görüyoruz) Her geçen gün “like” ya da “comment” uğruna markaların itibarlarını nasıl zedelediğine tanıklık ediyoruz

Aslında ilk planda olabilecek hedefler;

– Marka bilinirliliğini artırmak

– Marka algısını yükseltmek

– Müşteri sorunlarını çözmek (Müşteri hizmetlerini sosyal medyaya taşımak)

– Mağazalara yönlendirmek (Satışa yönlendirmek)

– Eticaret sitesine yönlendirmek (Satışa yönlendirmek)

– Database toplamak (Form vs)

Markalar şu an reklam, yarışma ve çeşitli yollarla takipçi sayısını artırma yarışına devam ediyor. Tabi ki bu durum böyle gitmeyecek ve tüm markalar alabilecekleri maksimum fan sayısına ulaştığında, sosyal medya devrimine o zaman tanıklık edeceğiz. İşte o zaman markalar yapılan harcamaları ve bu harcamaların satışa katkılarını araştıracaklar. Elde edebilecekleri yarım verilerle de bir çoğu aslında çok büyük zarar ettiğini farkedecek ve sosyal medyadan kaçış başlayacak!

Peki şu an sosyal medyayı doğru kullanan marka hiç yok mu? Tabi ki var..

Yolun amacı, yolda olmaktır.

Yolda olmak güzeldir, varmak sıkıcıdır.

Biz Salı İnsanlarıyız.

Hepimizin öğretmeni Morrie Schwartz’a saygılarımız, bizi Morrie ile tanıştıran Mitch Albom’a sevgilerimizle…

Her hafta Salı günleri hayat ve hayatın içindeki konular üzerine bir araya gelmek seni de keyiflendiriyorsa aramıza katıl, her Salı mailini kontrol etmeyi unutma.