Markalar, internette geleneksel sevdalardan bir türlü vazgeçemiyor.Sosyal medyaya kadarki süreçte insanları internet sitelerine çekmek için müthiş çaba harcayan markalar sosyal medya ile birlikte de kendi hesaplarına çekmek ve insanları orada konuşturmak için aynı çabayı gösteriyor. Tabi ki bu durum üst yönetime raporlamak için iyi bir veri olabilir. (İnsanlar bizim sayfamızda aktifler?!)Ancak bu şekilde büyük kitlelere ulaşmak ve insanlarda daha olumlu bir algı oluşturmak çok mümkün değil.  Bunun yerine sosyal medyanın markalara sunduğu sınırsız imkanları kullanmak gerekiyor.

Bu imkanlardan bir tanesi “Sosyal Medya Takip”Şu anki durumda markalar kolaya kaçıyor diyebiliriz, çünkü sosyal medya takip hem vakit(emek, iş gücü) hem de bütçe açısından markaları zorlayabiliyor.

1 – TT’yi takip et, aksiyon al!

Twitter’da her gün insanlar belirli konularda etiketler oluşturuyor ve TT yapıyor. Markalar bu etiketleri değerlendirilerek, insanların konuşmalarına katılabilir.

Bu yazıyı yazmamda tetikleyici şey dün akşamki #tatilplanim etiketi oldu. İncelediğimde hiçbir tatil markasının bu fırsatı değerlendirmediğini gördüm.

Markalar Twitter’da TT olan etiketlerle tweet atıp, insanların arasına karışarak;

İnsanları ve özellikle müşterilerini takip ettiğini gösterir(Olumlu bir algı ve güven oluşturur).

İnsanları kendileri hakkında konuşturma çabasını bir kenara bırakarak ve onların konuşmalarına (onların arasına) katılır. Bunun sonucunda marka hakkında organik konuşulma oluşturur. (İnsanlar markayı kendilerine daha yakın ve samimi hisseder)- Yeni takipçiler kazanır.

2 – Markanı, ürünlerini ve sektörü takip et, aksiyon al!

Yazıyı yazmamda #tatilplanım etkili olduğu için bu konuyu da tatil şirketlerini örnek göstererek anlatacağım. Twitter’da küçük bir arama yapalım: “Tatile çıkmak istiyorum”  Arama sonucu: günde ortalama 3 tweet atılıyor. (Bu arama terimleri rahatlıkla çoğaltılabilir: ürünler, rakipler, sektör terimleri vs)

Tatil şirketleri bu kişilerle anında iletişime geçip, öneriler sunarak;

– İnsanları takip ettiğini gösterir. (Olumlu bir algı ve güven oluşturur)

– Yeni takipçiler ve “müşteriler” kazanır. (İnsanlar beklemedikleri bir anda, marka tarafından ilgi gördüğünde satın alma isteği daha fazla oluyor) Markalar için Sosyal medya stratejisi Pazartesileri “Pazartesi sendromu”, Cumaları “haydi hafta sonu geldi.” Hafta sonları “neler yapıyorsunuz” gibi artık klasikleşmiş içerikleri paylaşmaktan ibaret değildir. Hatta sosyal medya iletişimi bu değildir. (Ayrıca sürekli sorular sorarak etkileşim oluşturmaya çalışan markalar gelen cevapları CRM datası olarak da kullanmıyorlar.)

Sonuç olarak her sosyal medya stratejisinde “Sosyal Medya Takip” mutlaka olmalıdır.

Yolun amacı, yolda olmaktır.

Yolda olmak güzeldir, varmak sıkıcıdır.

Biz Salı İnsanlarıyız.

Hepimizin öğretmeni Morrie Schwartz’a saygılarımız, bizi Morrie ile tanıştıran Mitch Albom’a sevgilerimizle…

Her hafta Salı günleri hayat ve hayatın içindeki konular üzerine bir araya gelmek seni de keyiflendiriyorsa aramıza katıl, her Salı mailini kontrol etmeyi unutma.